Hamza Çayir & Müslüminal Paylaşımlar
  İSM-İ Â'ZAM DUÂSI
 
İSM-İ AZAM


İsmi Azam Duası Okunuşu

Bismillâhirrahmânirrahîm

* Allâhumme innî es’eluke bienne lekel hamdu lâ ilâhe illâ entel mennânu yâ hannân

* yâ mennân * yâ bedîus semâvâti vel ardi yâ zel celâli vel ikrâm

* yâ hayyu yâ kayyûmu, lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimin

* allâhumme innî es’eluke biennî eşhedu enneke entallâhu lâ ilâhe illâ entel ehadus samedullezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekun lehû kufuven ehad

* elif lâm mîm

* allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm

* ve ilâhukum ilâhun vâhidun lâ ilâhe illâ huver rahmânur rahîm

* yâ zel celâli vel ikrâm

* yâ erhamer râhimîne, allâhumme innî es’eluke bienneke entallâhu lâ ilâhe illâ entel vahidul ehadul ferdus samedullezi lem yelid ve lem yuled ve lem yekun lehû kufuven ehad, lâ ilâhe illâhu

* vahdehû lâ şerîke lehû

* lehul mulku ve lehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr

* lâ ilâhe illallâhu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm

* es’eluke bismikel eazzul ecellul ekrem

* rabbî rabbî rabbî yâ rabbî yâ rabbi yâ rabbî lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh

* lehul mulku ve lehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr

* el hamdu lillâhi ve subhânallâhi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.

İsmi Azam Duası Arapça

İSM-İ AZAM

Lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedias semâvâti vel ardı yâ zel celâli vel ikrâm.

Dua kitaplarında “Cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa, maşrıkla mağrib arasında ne istenirse istensin, duası kabul olunur.” denilmektedir.

İsm-i a'zam, Kur'an-ı kerimdedir. Hangi âyetler olduğu belli değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İsm-i a'zam ile edilen dua kabul olur ve dileği yerine gelir.) [İ.Mace]

(Allahü teâlânın Esma-i hüsnası ile dua edilirse, kabul olur.) [Şir’a]

(İsm-i a'zam şu üç surededir: Bekara, Âl-i İmrân ve Tâhâ.) [İ.Mace]

Peygamber efendimiz ism-i a'zam hakkında bazı işaretler bildirmiştir:

(“Ya bedi'assemâvâti vel erdı, ya zel-celâli vel-ikram” diye dua edenin duası kabul olur.) [Tirmizi]

(Başına dert ve bela gelen, Yunus Peygamberin duasını [La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzâlimin] okusun! Allahü teâlâ, onu muhakkak kurtarır.) [Tirmizi]

(İsm-i azam, "Ve ilahüküm ilahün vahid, la ilahe illa hüverrahmanürrahim" âyeti ile "Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum" âyeti içindedir.) [Tirmizi] [Bekara 162. ve Al-i İmran 2. âyetleridir.]

(“Allahümme bismikel a'zam ve rıdvânikel ekber” duasına devam edin; çünkü bu, esma-i hüsnadandır.) [Taberani]

(Ya Rabbi, ya Rabbi diyene Allahü teâlâ, “İste kulum, istediğini vereyim” buyurur.) [Deylemi]

(Kabul olması için duayı ihlas ile yapmalı, yiyip içtiği ve giydiği helalden olmalı, odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât]

Peygamber efendimiz dua ederken, “Ya hayyu ya kayyum” derdi. (Tirmizi)

(Allahümme inni es'elüke bi-enne lekel-hamdü la ilahe illâ ente ya hannân ya mennân ya zel-celâli vel-ikrâm) diye dua eden zata da buyurdu ki: (Allah’ın ism-i a'zamı ile dua ettin. Böyle dua edilince, Allahü teâlâ o duayı kabul eder.) [Nesai]

Hz. Âişe validemiz anlatır:

(Resulullah, duanın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zamı biliyor musun?) buyurdu. Ben de bilmediğimi söyleyince, (Ya Âişe onu öğretmek ve onunla dünya için bir şey istemek uygun olmaz) buyurdu. Kalkıp abdest alıp iki rekat namaz kılarak, (Allahümme inni edukellah ve edukerrahman ve edukelberrerrahim ve eduke biesmaikelhusna külleha ma âlimetü minha ve ma lem âlem entağfireli ve terhameni) duasını okudum. Gülümseyerek (İsm-i azam, okuduğun duanın içindedir) buyurdu. (İbni Mace)

(Ya zelcelali vel-ikram) diyen birine, (Allah’tan ne istersen iste, kabul olur) buyurdu. (Tirmizi)

(“La ilahe illallahü vallahü ekber, la ilahe illallahü vahdehü lâ şerike leh, lehül mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadir, la ilahe illallahü velâ havle velâ kuvvete illâ billah” diye dua eden, her dileğine kavuşur.) [Taberani]

(Allahümme inni es’elüke bi-enni eşhedü enneke entellahü lâilâhe illâ entel-ahadüs-samadül-lezi lem yelid ve lem yuled ve lem yeküllehü küfüven ehad) diye dua eden bir zata, Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Allah’ın ism-i a’zamı ile dua ettin. Böyle dua edilince, Allahü teâlâ kabul eder.) [Tirmizi]

İsmi Azam Allah’ın en büyük, yüce ismidir. Allah’ın pekçok ismi vardır. Dualarımızı yaparken O’nun mübarek isimleriyle yönelmemiz hem adaptandır hem de dualarımızın kabulünde önemli bir vesiledir, esastır. Hz. Büreyde anlatıyor: Adamın birisi Allahu la ilahe illa.............................................. ..... ile dua etti. Bunu duyan Resûlullah buyurdular:Nefsimi kudret elinde tutan zat’a yemin ederim ki bu adam Allah’tan ismi azam adına talepte bulundu. Şunu bilin ki kim ismi azamla dua ederse Allah ona icabet eder. Kim onunla talepte bulunursa (Allah dilediğini) verir.(52)

Ancak bu rivayet olmasına rağmen ismi azam duasının ne olduğu hususunda kesin bir ifade yoktur. Hz. Ayşe’den gelen bir rivayette, Peygamber Efendimiz, Yüce Allah’a ismi azam duasını kendisine bildirmesini istemiş Rabbimiz de O’na bildirmiştir. Hz. Ayşe’nin ismi azamı kendisine bildirmesini ısrarla istemiş ama O, bunu söylemeyip bazı işaretler sunmuştur.(53)

Kaynaklarda yer alan ifadelere göre şu lafızların ismi azam olması kuvvetle muhtemeldir: Allah, La ilahe illallah, Zül celali vel ikram, el-Hayyül Kayyüm, er-Rahmanü’r Rahim, Allahü’r Rahmanü’r Rahim, Allahu la ilahe illa hüvel Hayyül Kayyüm, Rabb, el-Hannanü’l Mennanü Bediüs semevati vel ardi zül celali vel ikram, Allah’u la ilahe illa huvel Ahadüs Samedüllezi lem yelid ve lem yûled ve lem yekun lehu küfüven Ahad. İsmi Azam’ın değişik sözler olabileceğine dair farklı rivayetler için şu kaynaklara bakılabilir(54) Ayrıca Ebu Davut ve Tirmizi’nin rivayet ettiği bir hadisi şerife göre (55) şu iki ayetin de ismi azam duası olması muhtemeldir: “İlahınız tek olan ilahtır. O’ndan başka ilah yoktur. O Rahman ve Rahim’dir.”(56) “Elif lam mim. O Allah ki ondan başka ilah yoktur. O Hay ve Kayyum’dur.” (57)

İsm-i Azam Duası'nın Açıklaması

İsm-i a'zâm duâsı, kesin belli değildir. Peygamber efendimiz, ism-i a'zâm duâsı hakkında bazı işaretler bildirmiştir.

Hz. Âişe vâlidemiz anlatır: Resûlullah, duânın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zâmı bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyleyince, “Yâ Âişe onu öğretmek, onunla dünya için birşey istemek uygun olmaz” buyurdu. Kalkıp abdest aldım ve iki rek'at namaz kılıp, “Allahümme innî ed'ûkellah ve ed'ûkerrahmân ve ed'ûkelberrerrahîm ve ed'ûke biesmaikelhusnâ külleha mâ alimetü minhâ ve mâ lem a'lem entagfirelî ve terhamenî” (67/1) duâsını okudum. Gülümsiyerek “İsm-i a'zâm, okuduğun duânın içindedir” buyurdu.

Peygamber efendimiz, “Allahümme innî es-elüke bienne lekelhamde lâ ilâhe illâ ente yâ hannân, yâ mennân, yâ bedîassemâvâti vel erdı, yâ zel-celâli vel-ikrâm” (67/1) okuyan kişiye buyurdu ki:

“İsm-i a'zâmla dilekte bulundun, bununla duâ edilince, o duâ kabûl olur ve bu duâ ile bir dilekte bulununca, dileği yerine gelir.”

Başka bir zaman da, İsm-i a'zâm, "Ve ilâhüküm ilâhün vahid, lâ ilâhe illâ hüverrahmânürrahîm" âyeti ile "Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm" âyeti içindedir” (67/1) buyurdu.

Hazret-i Ali’nin bildirdiği ism-i a’zam duâsı var. “Bu duâya sımsıkı sarılın. Çünkü o Arş-ı a'zamın hazinelerinden bir hazinedir.” buyurduğu duâ şöyle:

"Allahümme innî es'elüke yâ âlimel hafiyye, ve yâ men-is-semâu bikudretihi mebniyye, ve yâ men-il-erdu biizzetihi mudhıyye, ve yâ men-iş-şemsü vel-kameru binûri celâlihi müşrika ve mudıyye ve yâ mukbilen alâ külli nefsin mü'minetin zekiyye ve yâ müsekkine ra'b-el-hâifîne ve ehl-et-takıyye, yâ men havaicul-halki indehü makdıyye, yâ men necâ Yûsüfe min rıkk-il-ubûdiyye, yâ men leyse lehü bevvâbün yûnâdî velâ sâhibun yağşa ve lâ vezîrun yu'tî ve lâ gayruhu rabbün yud'a ve lâ yezdadu alâ kesretil-havaici illâ keremen ve cûden ve sallallahu alâ Muhammedin ve âlihi ve a'tini süâli inneke alâ külli şey'in kadîr." (67/1)

Duâya, e'ûzü besmele, Allahü teâlâya hamdü senâ ve Resûlüne salâtü selâm ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhâne Rabbiyel aliyyil a'lel vehhâb” derdi. Allahü teâlâ, salevât-ı şerîfeyi kabûl eder. Duânın başı ve sonu kabûl olunca ortasının kabûl olmaması düşünülmez.

Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin” buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince, “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu. Yine buyurdu ki:” Duânın kabûl olması için iki şey lâzımdır. Duâyı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır. “

"Allah'ım! Ben sana Allah (isminle) dua ediyorum. Sana Rahman (isminle) dua ediyorum. Sana Berr ve Rahîm (isminle) dua ediyorum. Sana bildiğim ve bilmediğim tüm güzel isimlerinle dua ediyorum.

Allah'ım, yapmış olduğu adaletsiz uygulamalarla çalışanların vazife yapma aşkını şevkini kıran, onları hizmetten küstüren idarecileri, çalışmayanlara, hizmeti aksatanlara göz yuman, hizmeti hakkıyla yapanlara da hakkını vermeyip onlara zulmeden, adaletsizlik yapan idarecileri sana havale ediyorum. Onlara fırsat verme ya Rabbi. İlahi! Kusursuz olan Allah, Ehad, Bedi' ve Kadir isimlerini şefaatçı kılıp niyazla Senden istiyorum! Kadri muazzam olan ismin hürmetine Senden niyaz ediyorum

Ya Hayy, ya Kayyum! Allah, Ehad, Bedi' ve Basit isimlerini şefaatçı yaparak ve ümitle Sana yalvarıyorum. Ey yaratma mertebelerinin en yükseğinde bulunan Allah'ım! Sabit ve Cebbar isimlerinin hakki, uyumaz sıfatın ve ateşleri söndüren Halim ismin hürmeti için!

Ey çabuk imdada koşan Rabbim! Allah, Ehad isimlerinin ve dualara süratle cevap veren Bedi' isminin hürmetine Sana yalvarıyorum.

Kayyum ismin hürmetine dualarımı kabul et

Sen her türlü noksandan münezzehsin, ey yaratma ve her an yoktan çoklukla var etme mertebesinin en yükseğinde bulunan ve ölüleri en kerimane tarzda dirilten Allah'ım!

Bir araya getirilmiş hece harflerinin hakkı için,

Yüce İsm-i A'zamın ve Kur'an'ın her tarafı kuşatan nuruyla irademe yerleştirilen harflerin sırrı hürmetine dualarımı kabul buyur

Ne olur ism-i Cebbar'ınla, bana bir heybet ve celal giydir ve düşmanlarımın ellerini benden çektir Kadri Yüce, Selam, Aziz ve Celil ism-i şeriflerinin hürmetine beni her türlü düşman ve hasetçiden koru! Bunu Celal, Rauf, Münezzeh, Kuddüs ve kendisiyle karanlıkların dağıldığı Rahim isimlerinin nuruyla lütfet! Ey Rabbim! O nur ile ihtiyaçlarımı gider. Selam ve Hayy ism-i şeriflerinle hacetimi suratle yerine getir. Ma'bud, Hu, Samed ve Şehid isimlerinin hürmetine ey Yüce! Kâfi isminle işlerimi kolaylaştır!

-Ey celal sahibi! Ve ey Halim! Senin yardımınla açılacak bir ilmin sırlarıyla bana bir ikram lutfeyle!

Sırları kesin ve inkişaf etmiş Kur'an-ı Hakim'in nurani ve açık ifadeleriyle beni her türlü korku ve sıkıntıdan kurtar.

Ey celâl sahibi ve ey kırık gönülleri üzüntüden kurtarıp saran! "Kün=ol" fiilinin "Kâfi hürmetine beni koru! Tehlikeler deryasında beni güvende kıl ve o deryadan en hayırlı bir selâmet sahiline çıkmayı ihsan eyle. Sensin benim sığınağım. Sıkıntılar ancak Seninle ortadan kalkar.

-Rahmet olan yağmurun sağnak hâli gibi üzerime rızık yağdır. Her ne kadar günahta aşırı da gitseler âlemlerin ümidi yalnız Sensin!

Ey Celâl Sahibi! Basîr ism-i şerifin hürmetine düşmanlarımızı sağır, dilsiz, kör ve konuşamaz eyle! Ey Gerçek Ma'bûd, yâ Hû ve yâ Hayre'l-Hâhkîn! Ve ey bizim için rızıklar cömertliğinden coşup gelen! Her yönden gelen düşmanı Senin yardımınla defederiz. Sen de isminle onlara uzaktan atar ve onları dağıtırsın. Ey Celâl Sahibi! Çöl kelerinin, yanına koşarak gelip şikâyetini arz ettiği Zât'ın (Hz. Muhammed'in) şanı hürmetine onları yüzüstü ve yardımsız bırak!

-Yâ İlâhî! Benim ümidim ve seyyidim yalnız Sensin. Beni tahkir etmek isteyen ordunun düzenini Kesin yeminlerin (Yeminle başladığın Kur'ân sûre ve âyetleri) ve muhtevaları hürmetine, bütün zararlıların tuzaklarını benden defet!

-Hak ism-i şerifin hürmetine duamı kabul buyur, benim yanımda ol, düşmanlarıma karşı bana kâfi gel, çünkü artık onlar çok ileri gittiler.

Ey Rab ve Rahman olan Allah'ım! Hiç şüphesiz Sen hak ma'-bûdsun! Ey kuvvetli mededkârım! Şiddetli fırtınalar peş peşe kopmaktadır.

Kâfirlerden korunmak ve düşmana şiddetle hücum etmek ancak Senin yardımınladır. Senin yüce kapına gelip sığınan kimsenin karanlığı dağılır.

-Tâ Hâ, Yâ Sîn, Tâ Sîn ve Tâ Sîn Mîm (Kasas ve Şuara Sûreleri hürmetine bize yönelip gelen bir saadete ermek için bizim yardımcımız ol!

Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd (Meryem) Sûresi ile, bizi dört bir yandan kuşatan kem gözlere karşı korunuruz ve bu bize yeter.

Hâ Mîm Ayn Sîn Kaf (Şûra) Sûresi bizi koruyan sığınağımız olsun; onun karşısında dağlar bile sarsılır. Kâf, Nûn ve Hâ Mîm Sûreleri hürmetine bu himayeyi gerçekleştir... Duhân Sûresinde de muhkem kılınmış bir sır vardır.

Elif Lâm ile başlayan sûreler, Nisa Sûresi, Mâide Sûresi, En'âm Sûresi ve nurlu kılınmış Nûr Sûresi hürmetine... Amme, Abese, Nâziat, Tank, Ve's-Semâi Zâti'l-BUrûci ve Zilzâl sûreleri hürmetine...

Tebâreke, Nûn, Seele Sâilün, Tehmîz (Hümeze), İze'ş-Şemsü Küvvirat Sûreleri hakkı için...

Zâriyât, Necm ve Kamer Sûreleri hürmetine dualarımı kabul buyur

-Hizb hizb, âyet âyet, okuyucuların okudukları ve inmiş olanlar adedince Kur'ân Sûreleri hakkı için.

Ey Mevlâm! Kendilerine kitab indirdiğin her peygambere ihsanda bulunan fazlını diliyorum.

Âyetü'l-Kübrâ hürmetine dualarımı kabul buyur

O harfler Merih yıldızı gibi yüksek ve âlîdir. Asâ-yı Musa ismiyle karanlıklar dağılır.

Bunların sırrını kendime şefaatçi ederek Senden niyazda bulunuyorum.

-Bana itaat eden yardımcı bir hizmetçi gönder. Onunla sıkıntım ortadan kalksın.

Ümmü'l-Kitâp olan Fatiha Sûresi ve arkasından gelen sûreler hürmetine bu konuda bana itaat edecek bir hizmetçi musahhar kıl.

Ey Mevlâm! Kendisiyle çağrıldığında bütün işlerin kolaylaştığı isminle (İsm-i A'zam) Sana yalvarıyorum. İlâhî! Peygamberlerin Sana manen yaklaşmak için kendilerine şefaatçi kıldıkları kelimeler hürmetine güçsüzlüğüme merhamet et. Günahlarımı bağışla.

Ey Yaratıcım ve Seyyidim (Efendim)! İhtiyacımı yerine getir! İşlerimi Sana havale ediyorum. -Ya Rabbi! Hz. Muhammed'i (a.s.m.) ve burada toplanan güzel isimlerini şefaatçi ederek Senden niyaz ediyorum!

-O seçilmiş Muhammed'e (a.s.m.) ve bütün Âline yeryüzünün bitkileri ve kıyamete kadar esen rüzgâr adedince salât eyle!

Parıldayan şimşeklerle birlikte bulutlardan dökülen yağmurlar adedince ve yeri göğü dolduracak kadar salât eyle! Bizzat Hz. Allah'ın ve meleklerinin ona salât ve selâm getirmesi (Onun büyüklüğünü göstermesi bakımından) sana yeter.

O halde sen de, yıllar ve günler sürdükçe ve güneş ışık saçmaya devam ettikçe, sürekli olarak ve şefaatini dileyerek ona salât getir.

Âl-i Hâşim'den (Haşim Oğullarından) o paklara, hacılar Kâbeyi ziyaret edip onu selâmlamaları adedince selâm eyle!

-Yâ İlâhî! Hz. Ebû Bekir ve Ömer, Hz. Osman ve sarsılmaz Haydar hürmetine (Allah'ın Arslanı Hz. Ali'den) razı ol! Aynı şekilde bütün Âl ve Ashabın, evliya ve salihler ve bunlara tâbi herkesten hürmetine dualarımı kabul buyur.

Âmin âmin âmin Yâ Rabbelâlemîn...
 
 
  Bugün 134 ziyaretçi (167 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol